Posts Tagged ‘Devr-i Süleyman’
Kanûnî Devrinde
Kanûnî devri siyasî, kültürel, askerî vb. hemen her alanda zirveyi yaşadığımız bir dönemdir. Öyle bir dönemdir ki bu, Sinan gibi bir mimarı, Bâkî gibi bir şairi yetiştirmiştir. Zaten Kânûnî Sultan Süleyman bu ifadeleri bizzat kendisi kullanmıyor mu: “Bunca yıllık saltanatımda iftihar ettiğim iki şey vardır: Biri Sinan gibi bir mimarın benim dönemimde yaşaması, diğeri de Bâkî gibi bir şairi bulup çıkartmaklığımdır.”
Maziye takılıp kalmak doğru değil. Ancak maziden yüzünü çevirerek geleceğe yön vermek de mümkün değil. Eskisi gibi her alanda söz sahibi olmak isteyen milletimize şanlı mazi ilham kaynağı olacaktır. Geçmişin birikimini yıkanlar her zaman yeniden temel atmak durumundadır. Ardında büyük bir birikime sahip olanlardır ki binalarını en yüksek ufuklara taşıyabilirler.
Kanûnî Devri (şiirimdeki ifadeyle devr-i Süleyman), hayâl dünyamda yer yer seyahat ettiğim, beni zamanın kasvetinden arındıran, milletçe mesut günlerimize seyahat ettiğim müstesna bir devirdir. Hani Yahya Kemal’in dediği gibi:
Çık tayy-ı zaman et açılır her perde
Bir devr geçir istediğin her yerde
Ben hicret edip zamanımızdan yaşadım
İstanbul’u fethettiğimiz senelerde
Üstâd, İstanbul’u fethettiğimiz seneleri tercih etmiş. Zaten eserlerinde bu büyük fethi tarihimizin dönüm noktası olarak da sık sık anar. Ben de tayy-ı zaman ederek (zaman değiştirerek) hayâl ufkumda farklı devirlere seyahat eder, o dönemi adeta yeniden yaşamaya çalışırım. İşte Kanûnî Devri’nin daha ziyâde edebî ortamına yaptığım seyahatlerin bu hayal ufkunda sınırlı kalmasının içimdeki ukdeyi deştiği bir zamanda (dört sene önce) kaleme aldığım bir şiirimi sizlerle paylaşmak istiyorum:
KÂNÛNÎ DEVRİNDE
Söz sultanları son ufka varmışlardı beyânda;
Ne hoş olurdu gelseydim âh devr-i Süleyman’da!
Bulunur mu ki bir daha bunca üstâd bir anda!
Ne hoş olurdu gelseydim âh devr-i Süleyman’da!
O devirde hem Fuzûlî hem Bâkî yaşar idi,
Zâti Pîr’in dükkânına şairler koşar idi,
O şiirler okundukça gönüller coşar idi,
Ne hoş olurdu gelseydim âh devr-i Süleyman’da!
O zaman bu topraklarda büyük ihtişâm vardı,
Bütün dünyâya hükmeden şâh-ı muhteşem vardı,
Bir devlet ki; hem İstanbul hem Üsküb hem Şam vardı,
Ne hoş olurdu gelseydim âh devr-i Süleyman’da!
İstanbul şiir diyârı: Bâkî, Nev’î, Hayâlî…
Bağdat ızdırâb mekânı: Rûhî ile Fuzûlî.
Aslı nasıldı kim bilir; mest ediyor hayâli,
Ne hoş olurdu gelseydim âh devr-i Süleyman’da!
İstesen de gelmez geri konuşursun nâfile.
Nerelerde kaldın Fahri; geçti gitti kaafile.
İçimde bir istek kaldı – olmazsa da lâf ile -:
Ne hoş olurdu gelseydim âh devr-i Süleyman’da!
Fahri Kaplan
Hâmiş: Ramazan ayınızı şimdiden kutlar, onbir ayın sultanının iç ve dış dünyamıza bereket getirmesini temenni ederim.
Tags: Devr-i Süleyman, Kanuni Devri