SAVAŞTA BÜYÜK ZÜLME UĞRADINIZ.ZALİMLERİ AFFEDİP AFFETMEMEKTE SERBESTSİNİZ.
NE YAPARSANIZ YAPIN AMA SOYKIRIMI UNUTMAYIN.ÇÜNKÜ UNUTULAN SOYKIRIM
TEKRARLANIR.
ALİJA İZZETBEGOVİC
SAVAŞTA BÜYÜK ZÜLME UĞRADINIZ.ZALİMLERİ AFFEDİP AFFETMEMEKTE SERBESTSİNİZ.
NE YAPARSANIZ YAPIN AMA SOYKIRIMI UNUTMAYIN.ÇÜNKÜ UNUTULAN SOYKIRIM
TEKRARLANIR.
ALİJA İZZETBEGOVİC
ÇANAKKALE ; TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN ÖNSÖZÜDÜR……!!!!!
BOSNA HERSEK’İN HERSEK-NERETVA KANTONUNDA MOSTAR KENTİNİN GÜNEYDOĞUSUNDA BULUNAN
BLAGAY İSİMLİ BİR KASABANIN YAKININDADIR.BLAGAY ALPERENLER TEKKESİ YAKLAŞIK 600 YIL ÖNCE
ANADOLUDAN BÖLGEYE GELEN DERVİŞLER TARAFINDAN BUNA NEHRİNİN KAYNAĞINA KURULMUŞTUR.
YÜZYILLAR BOYUNCA BÖLGE İNSANINA HİZMET VERMİŞTİR.
ESKİ YUGOSLAVYA DÖNEMİNDE KAPATILAN TEKKE , BOSNA HERSEK’İN BAĞIMSIZLIĞINDAN SONRA
YENİDEN TÜRKİYE TARAFINDAN RESTORE EDİLEREK HİZMETE AÇILMIŞTIR.TEKKEDE AYRICA SARI SALTUK
HAZRETLERİNİN TÜRBESİ DE BULUNDUĞU RİVAYET EDİLMEKTEDİR.
HER YIL TÜRKİYE BAŞTA OLMAK ÜZERE DÜNYANIN FARKLI YERLERİNDEN 200 BİN KİŞİ TARAFINDAN
ZİYARET EDİLEN TEKKE, ÜLKEDE GÖRÜLMESİ GEREKEN EN ÖNEMLİ YERLERDEN BİRİ KONUMUNDADIR.
Çanakkale’de 17. Alay Komutanı Yarbay Hasan Bey, askerleriyle birlikte ilerliyordu.. Ve bu vaziyette Kilitbahir köyünün ortasındaki meydan çeşmesine kadar geldiler.. Çeşmenin önündeki Hasan Beyin dikkatini birşey çekmişti.. Üzeri yara bere içerisinde ve tüyleri dökülmüş bir köpek su içmek için çeşmeye yanaşmaya çalışıyor, onun bu perişan halini görenler taş atarak köpeği çeşmeden kovuyorlardı..
Hasan Bey bu duruma çok üzüldü, atından indi köpeğin üzerindeki yaralara aldırmadan onu kucağına aldı ve çeşmenin yanına götürdü.. Hayvana su içirdi, yaralarını temizledi. Ardından karnını doyurdu ve köpeği alarak yoluna devam etti. O günden sonra köpeği yanından ayırmadı Hasan Bey! Adını da Canberk koymuştu. Canberk kısa zamanda tüm Mehmetçiklerin dostu olmuştu. Türk askerleriyle siperden sipere atlıyor!.. Tüyleri yeniden çıkmış, yaraları ise tamamen iyileşmişti. Askerler soruyorlardı Hasan Bey’e; “Komutanım, bu köpeğe neden bu kadar alaka gösteriyorsunuz?”
El cevap; “Yüce Allah’ın Kıyamette bu köpeğe neden merhamet etmedin, demesinden korkuyorum!” İşte Hasan Bey böylesine imami kamil biriydi.
Bölgedeki savaş olanca şiddetiyle sürüyordu. Yine siper savaşlarının birinde tarih 11 Temmuz’u gösteriyordu ve bizim Mehmetler, Fransızları püskürtmüşlerdi! Savaş alanı Fransız askerlerinin cesetleriyle doluydu.. Ama biz de zayiat vermiştik.. Mehmetçiklerimiz bir yandan ölen arkadaşlarının defin işleriyle uğraşıyor, diğer yandan ise yaralılara yardım ediyorlardı. Hasan Yarbay’da olayın tam ortasında askerledine direktifler veriyordu. O sırada bir Fransız askerinin yerde kıpırdadığını gördü! Askerin yaralı olduğunu düşündü. Yardım etmek için Fransız askerin üzerine eğildi ki, ölü taklidi yapan asker, sakladığı hançeri Hasan Bey’in göğsüne sapladı. Hasan Bey bir anda sarsıldı ve yere yığıldı. Yarasından oluk gibi kan akıyordu. Herşey aniden olup bitmişti. Yanına koşup gelen askerlerine fısıltı halinde şu sözleri söyledi; “Allah şahidimdir ki, bu Fransız’a iyilik etmek için yaklaştım!”
O an uzaklardan acı bir havlama sesi duyuldu. Canberk olanca hızıyla koşup koşup geldi ve velinimetinin yanına çöktü. Sahibinin ellerini yalıyor, adeta kalkması için yalvarıyordu…
Yarbay Hasan Bey’in gözleri buğulanmış, çehresi solmaya başlamıştı.. Birden, silkinir gibi oldu ve yanındakilere; “beni ayağa kaldırınız” dedi. Askerleri onu yavaşça ayağa kaldırdılar. Üstü başı kan içinde olan ve son anlarını yaşayan Yarbay Hasan Bey; “Lâ ilâhe İllallah Muhammedün Rasulallah” dedi. Yüzünde derin bir tebessüm oluşmuştu…
Ve ardından saygılı bir biçimde sözlerine devam etti. “NİYE ZAHMET BUYURDUNUZ YA RESULALLAH” ve olduğu yere yığılarak ruhunu teslım etmiştir.
Bunun gören mehmetçıkler yarbayın ustune Türk bayrağını orterler.Köpeği Canberk de bayragın altına yarbay Hasan’nın ayak ucuna yatar ve bı sure sonra askerler Yarbay Hasan’ı defnetmek için gelirler bayrağı kaldırdıklarında kopegi Canberk’i kaldırmak ısterler ama bır turlu bunu basaramazlar aradan bıraz zaman gectıkten sonra Canberk de ölecektir.
Yarbay Hasan’ defnettıkten sonra köpeği Canberk’i de ayak ucuna defnederler.
Hz.Ömer,halife olduğunda,parasıyla bir adam tutar.Adama,hergün bir akçe vereceğini söyler.Adam görevinin ne olduğunu sorunca “Hergün bana gelip,ölüm var Ömer diyeceksin” der.Adam uzun zaman boyunca gelir, “Ölüm var Ömer” der,altın akçesini alır ve gider.En nihayetinde bir gün yine vazifesini yapar,ölüm var Ömer der,altın akçesini alır ve Hz.Ömer der ki:”Artık gelme.” Artık gelme çünkü,artık ölümü unutmam der adama.Sakalındaki ilk akı aynada görmüştür o gün.
Osmanlı’da ”arusiye” denilen düğün ve gerdek vergisi vardı.Vergiyi kadılar tahsil ederdi.Ödemeyen de gerdeğe giremezdi.Zenginden bir altın,fakirden on iki akçe,orta halliden ikisinin ortası bir ödeme alınırdı.Toprak sahibinin de arazisinde yaşayanların evlenmesi halinde vergi alma hakkı vardı.Verginin miktarı gelinin bakire olup olmamasına göre değişirdi:Bakire için 60, dul kadın için 30 akçeydi.Gayrimüslimler bu miktarların yarısını verirlerdi.Göçebeler vergilerini para ile değil,koyunla öderler ve ödeme yapmadan gerdeğe giremezlerdi.
İstatistikler yalan söylemez…!İşte ”KRALEX”in istatistikleri:
Alex de Souza, Fenerbahçe Forması Altında 344 Resmi Maçta 172 Gol Attı
Alex de Souza, Fenerbahçe forması altında 344 resmi maçta 172 gol atıp 136 asist yaptı. Alex 344 maçta 3 kez kırmızı kart görürken 54 kez sarı kart gördü. Alex 1027 şutta 407 kez kaleyi bulurken %74 isabetli pas ortalaması ile oynadı.
Alex de Souza, Lig Tarihinde En Çok Gol Atan İlk 11 Oyuncu Arasında Yer Alıyordu.
Süper Lig’de 2012-13 sezonunda forma giyen oyuncuların içinde lig tarihinde en çok golü bulunan oyuncu ünvanı ile başlayan Alex de Souza. toplamda 136 lig golü vardı. Alex 136 gol ile 100’ler kulübünde 10.sırada yer alan 136 gollü Ümit Karan’ı yakalamayı başardı. Alex de Souza lig tarihinde en çok gol atan yabancı oyuncu ünvanına sahip.
Alex de Souza, Süper Lig Kariyeri Boyunca 26 Penaltı, 14 Kafa, 11 Serbest Vuruş Golü Attı.
Alex de Souza Süper Lig kariyeri boyunca toplamda 136 gole imza attı. Alex bu 136 golün 60 tanesini sol ayak, 25 tanesini sağ ayak, 14 tanesini kafayla, 11 tanesini serbest atıştan, 26 tanesini penaltı atışlarından kaydetti. Alex 48 golü deplasmanda 88 tanesini takımı ev sahibi olduğu maçlarda kaydetti.
Alex de Souza, Süper Lig Kariyeri Boyunca 8 Kez Hat-Trick Yaptı. ( Bir Maçta 5 Gol Attı )
Alex de Souza, Süper Lig kariyeri boyunca 8 kez hat-trick yaptı. Alex, 2010-11 sezonunda 6-0 kazanılan Ankaragücü maçında 5 gol, 4-2 kazanılan Beşiktaş maçında 3 gol, 5-2 kazanılan Bucaspor maçında 3 gol, 2008-09 sezonunda 7-0 kazanılan Hacettepe maçında 3 gol, 2007-08 sezonunda 4-2 kazanılan Ankaraspor maçında 3 gol, 2006-07 sezonunda 6-0 kazanılan Erciyesspor maçında 3 gol, 2004-05 sezonunda 5-0 kazanılan Ankaragücü maçında 3 gol, 2004-05 sezonunda 3-2 kazanılan Gençlerbirliği maçında 3 gol atmıştı.
Alex de Souza, Süper Lig’de Bir Sezonda En Fazla Gol Atan Yabancı Oyuncu Rekorunun Sahibi.
2010-11 sezonunda Süper Lig’de 28 gol atan Alex de Souza, böylece bir sezonda en fazla gol atan yabancı oyuncu oldu. Alex’den önce Süper Lig’e bir sezonda en çok gol atan yabancı oyuncu rekoru Şota Arveladze’ye aitti. Şota Arveladze 1995-96 sezonunda Trabzonspor formasıyla ligi 25 golle gol kralı olarak tamamlamıştı.
Alex De Souza, Lig Tarihinde Bir Maçta En Fazla Gol Atan Üç Yabancı Oyuncudan Biri Olmuştu. ( 1996-97 Sezonunda Shota Arveladze – 5 Gol, 2000-01 Sezonu Mario Jardel – 5 Gol, 2010-11 Sezonu Alex De Souza – 5 Gol )
2010-11 sezonunda Ankaragücü maçında takımının attığı 6 golün 5 tanesine imza atan Alex de Souza, böylece Süper Lig tarihinde bir maçta en fazla gol atan üç yabancı oyuncudan biri olmuştu. 1996-97 sezonunda Trabzonspor takımından Shota Arveladze Eskişehirspor’a 5 gol atarken, 2000-01 sezonunda ise Galatasaraylı Mario Jardel Erzurumspor’a 5 gol atmıştı. Süper Lig tarihinde bir maçta en çok gol atma rekoru ise 1992-93 sezonunda Fenerbahçe’nin Karşıyaka’yı 7-1 yendiği maçta 6 gol birden atan Tanju Çolak’a ait.
Alex de Souza, Süper Lig Tarihinde 2 Kez Gol Kralı Olan İlk Yabancı Oyuncu Oldu.
Süper Lig’de 2010-11 sezonunu attığı 28 golle gol kralı olarak tamamlan Alex de Souza, bu onuru 2.kez yaşadı ve böylece lig tarihinde 2 kez gol kralı olan ilk ve tek yabancı oyuncu oldu. Daha önce Fenerbahçe formasıyla 2006-07 sezonunda 19 gol atarak Süper Lig’in gol kralı olan Alex de Souza, 2010-11 sezonunda da 28 gol atarak Süper Lig’in gol kralı oldu. Ayrıca Fenerbahçe takımı Alex de Souza’nın gol kralı olduğu her iki sezonda da şampiyon oldu.
Alex de Souza, Avrupa Kupalarında En Çok Gol Atan ve En Çok Oynayan Yabancı Futbolcu.
Fenerbahçe’nin Avrupa kupalarında en golcü futbolcusu ünvanına sahip Alex, sarı-lacivertli formayla Avrupa kupalarında 61 maçta toplam 15 gol kaydetti. Alex de Souza aynı zamanda Türk takımlarının Avrupa kupalarında en çok gol atan ve en çok Avrupa maçı oynayan yabancı futbolcusu durumunda bulunuyordu.
Alex de Souza’nın Süper Lig’de En Çok Gol Attığı Takım Ankaragücü Oldu. ( Ankara Takımlarına 37 Gol Attı – Toplam Golünün %27’si Atmış Oldu)
Süper Lig’de 9 sezonda toplam 136 gole ulaşan Alex de Souza Süper Lig’de en çok golü Ankaragücü’ne attı. 2010-11 sezonunda 2 maçta 5 gol attığı rakibine 2009-10 sezonunda 2 maçta 2 gol, 2005-06 sezonunda 2 maçta 2 gol ve 2004-05 sezonunda 2 maçta 3 gol atan Alex toplamda attığı 136 golün 37 tanesini Ankara ekiplerine karşı ( attığı gollerin %27’si) kaydetti.
Fenerbahçe’nin Süper Lig Tarihindeki 3000.Golünü Alex De Souza Attı.
2010-11 sezonunda Bucaspor maçında Fenerbahçe’yi 1-0 öne geçiren golü kaydeden Alex De Souza, böylece Fenerbahçe’nin Süper Lig tarihindeki 3000.golünü atan oyuncu olmuştu. Fenerbahçe adına Süper Lig tarihinde 1.golü Ergun Öztuna, 1000. golü Erol Togay, 2000.golü Uche Okechukwu ve 3000.golü Alex De Souza atmıştı.
Alex de Souza, Kariyeri Boyunca Galatasaray’a 9 Gol, Beşiktaş’a 13 Gol Attı. ( 42 Derbi Maçta 22 Gol )
Alex de Souza, Fenerbahçe kariyeri boyunca ezeli rakibi Galatasaray’a karşı toplamda 9 gol attı. Alex 9 golün 6 tanesini Şükrü Saracoğlu Stadı’nda 2 tanesini Türk Telekom Arena’da, 1 tanesini Erzurum Kazım Karabekir stadında attı. Fenerbahçe’de 9. sezonunu geçiren Alex ezeli rakipleri Galatasaray ve Beşiktaş’a karşı toplam 42 derbide forma giyerken, 22 kez gol sevinci yaşadı. 21 maçta Beşiktaş’a 13 gol atan Alex, 21 kez oynadığı Galatasaray’a ise 9 gol attı.
Alex de Souza, Fenerbahçe Formasıyla Beşiktaş’a Karşı Lig Maçlarında Hat-Trick Yapan İlk Yabancı Oyuncu Olmuştu.
Alex de Souza 2010-11 sezonunda 4-2 kazanılan maçta attığı 3 golle Fenerbahçe forması altında Beşiktaş’a karşı lig maçında hat-trick yapan ilk yabancı oyuncu olmuştu. Alex’den önce 1975-76 sezonunda Fenerbahçe Beşiktaş’ı 3-0 yendiği maçta Cemil Turan 3 gol atmıştı.
Söze milli takımdan başlayalım.Son yılların en kötü performansını sergiliyorlar.20 yıl önceki oyunlarına dönmüş bir takım.Şu an itibariyle Fifa sıralamasında 48.inci sıradayız.10 yıl önce 5.nci
sıradaydık.Durumumuz oldukça vahim.
Lige dönelim.Takımlarımız son 28 yılın en kötü ilk 10 hafta performansını yakaladılar.Ligimizin
”güya” en büyük takımları ilk 10 haftada toplam 40 gol attılar.Avrupa’dan bir örnek:Avusturya takımı
Salzburg bu sezon şu ana kadar tek başına 52 gol atmıştır.
Avrupa kupaları konusunda topun ağzındayız.Bu sezon takımlarımız fazla puan toplayamaz ise önümüzdeki
yıllarda lig şampiyonu bile eleme maçları oynamak zorunda kalacak.
Hakemlere gelelim.Her hafta farklı farklı maçlarda fahiş hatalar yapıyorlar.
Taraftarlara bakalaım.Stadlar bomboş maalesef.Nerde bu futbol seyircisi?Maçlara geldiklerinde de
olaylar olaylar…
Yöneticiler…Türk futbolunun önündeki en büyük engel bence yöneticilerdir.Profesyonellik anlayışları
neredeyse hiç yok.
Lafı fazla uzatmayacağım.Türk futbolu nereye koşuyor?
Çanakkale Savaşı’nı diğer savaşlardan ayıran en önemli sebep;tam da vatanın son serhaddi olmasıdır.Ç.Kale’den sonrası İstanbul yani devletin tam kalbi demektir.Bu yüzdendir ki vatanın her yerinden binlerce ”Mehmetçik” Çanakkale’yi canla başla savunmuştur.
Yazımın başlığında da söylediğim gibi gerçekten de bir devrin battığı yerdir Çanakkale.Dönemin eğitimli kesimininde katıldığı bu savaşta vatanın geleceği de çok önemli kayıplar vermiştir.
Bu dönemde çok sayıda lise ve üniversite öğrencisinin vatanın farklı yerlerinden gelerek Çanakkale’de savaştığı bilin- mektedir.Örneğin Galatasaray Sultanisi,Kayseri,Sivas,Konya liseleri,Tıbbiye gibi bir sürü eğitim kurumundan binlerce öğ- rencinin katıldığı bilinmektedir.Hele hele savaşı takip yıllarda bazı okulların mezun dahi veremedikleri çeşitli kaynak- larda yazmaktadır.
Sonuç olarak Çanakkale’de vatanımızı savunurken çok şeyler verdik.Eğitimli-eğitimsiz binlerce vatan evladını kaybettik ama Çanakkale Savaşları uyuyan bir devi uyandırmıştır.Çanakkale’de kazanılan zafer Milli Mücadelenin fitilini ateşlemiştir.
Tüm şehitlerimizin ve gazilerimizin ruhları şad olsun.
DUR YOLCU
Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın,
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın,
Bir vatan kalbinin attığı yerdir!.
Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda,
Gördüğün bu tümsek Anadolu’nda
İstiklal uğrunda, namus yolunda,
Can veren Mehmed’in yattığı yerdir!
Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed’in düşmanı boğduğu sele,
Mübarek kanını kattığı yerdir!…
Düşün ki haşrolan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin,
Bir harbin sonunda bütün milletin,
Hürriyet zevkini tattığı yerdir!…
NECMETTİN HALİL ONAN
Yıl 2014. “Çanakkale Destanı”nın üzerinden tam 99 yıl geçmiş. Aradan bunca zaman geçmesine rağmen unutulmamış bir zafer ve bu millet var olduğu müddetçe unutulmayacak bir zafer.
Yıl 1915. Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale’yi savunmaya gelen yüz binlerce “Mehmetçik”… Balkanlar’dan,Bağdat’tan,Filistin’den,Şam’dan,Batum’dan ve Anadolu’nun her köşesinden koşup gelen vatan evlatları… Amaçları bir; düşmanın Çanakkale’yi geçmesini engellemek. Biliyorlar ki, Çanakkale düşerse İstanbul düşer. İstanbul düşerse Anadolu düşer. Anadolu’nun düşmesi demek ise Ortadoğu’nun yani İslam Dünyası’nın düşmesi demektir. (Yazı devam edecektir.)
Açe, Endonezya‘da özel bir bölge. Sumatra adasının kuzey ucunda bulunur.
Açe bir sultanlık olarak 1514‘te kurulmuştur. Açe’yi sömürgeleştirmeye çalışan ve Sumatra‘yı işgal amacında olan ilk Batılı güç Portekizlilerdir. Portekizlilerin baskıları sonucu Açeliler 1565‘te İstanbul‘a bir heyet göndererek Osmanlı Devleti’nden yardım istemişlerdir. Saldırılara karşı işbirliği yapmak amacıyla Osmanlılarla bir antlaşma imzalanmıştır (1567). Antlaşma çerçevesinde Osmanlılarca Açe’ye mühimmat ve silah gönderilmiştir. Ancak Açe’yePortekizliler değil, Hollandalılar hakim olmuştur. Hollanda 1873‘te Açe’ye ültimatom vererek bir takım imtiyazlar ve isteklerde bulunmuştur. Ültimatomun reddedilmesi üzerine başlayan savaş Hollanda‘nın teknolojik üstünlüğü nedeniyle Açe aleyhinde sonuçlanmıştır. Açe Sultanı Tunku Muhammed Davut’un 1903‘te Hollandalıların hakimiyetini kabul etmesiyle bölge idari bakımdan Hollanda kolonisine dahil olmuştur. Hollanda Açe’ye bir genel vali tayin ederek yönetime el koymuştur.Hollanda‘nın Açe’deki hakimiyetini Endonezya‘ya devretmesi Açeli bağımsızlık yanlılarını tekrar direnişe sevketmiştir.
2004 yılında yaşanan büyük tsunami felaketi nedeniyle, bölgeye giden BBC muhabiri George Alagiah, ilk izlenimlerini şöyle anlatıyordu:
“Açe’ye indiğimde kendimi Türkiye‘de sandım. Hayır, her yerde kebap dükkânları olduğu için değil… Bana kartpostal satmaya çalışan çocukları gördüğümden de değil… Yok yok, ayakkabı boyacılarının bağrışmalarından ya da araba kornalarından da değil… Belki inanamayacaksınız ama; herkesin Türk bayraklı şapka giymesinden dolayı böyle bir fikre kapıldım. Yolda gördüğüm bir genç Acehli’ye, neden şapkalarında Türk bayrağı olduğunu sorduğumda bana verdiği yanıt çok ilginçti. Adı Recep olan bu genç, ‘kendi bayrağımız olan şapkayı giyersek, altı ay hapis yatıyoruz. Türk bayrağına kimse bir şey diyemiyor. Türk bayrağı da bizimkiyle aynı… Zaten, Türkler bizim atalarımız sayılır ve biz bayrağımızı 500 yıl önce onlardan almışız. Bundan dolayı, ne zaman bir maç olsa Türkiye Millî Futbol Takımının formasını giyiyor, evlerimize Türk bayrağıasıyoruz.’ “Şaşırdım kaldım ‘Tanrım bu Türkler nerede yok?’ dedim”
Osmanlı Devleti 16’ncı yüzyılda Hint Okyanusu‘na büyük boyutlara varan birçok müdahalelerde bulunmuş, Müslümanhalkların haklarını korumuştur. Böylece Hıristiyan ülkelerin denizaşırı askeri eylemlerine karşı, bölgenin güvenliğini sağlamış, ticarî yolların denetimini ele geçirmiş, farklı Müslüman gruplar arasında da din birliğini sağlamıştı. Bunun sonucunda,Endonezya sınırları içerisinde bulunan Sumatra Adası‘nın kuzey bölgesinde ki Açe Krallığı, Osmanlı egemenliğini kabul etmişti. Osmanlı’dan yıllarca askerî ve maddî yardım alan bu krallık, en sonunda Türk bayrağı‘nı kendine özgürlük simgesi olarak seçmişti.
Bugün Endonezya’dan ayrılıp bağımsız bir devlet kurma çabasını veren ve kendi dillerinde adı “Nanggröe Aceh Darussalam” olan Açe, Aralık 2004 yılında tsunami ile yerle bir olmuş, Türk halkının dikkatini ilk kez, yaşanan bu felaket yanında, dalgalandırdıkları Türk bayraklarıyla çekmişti.
“Türkiye nerede, Endonezya nerede?”, “Türkler buraya neden gitsin?”, “Türk bayrağı neden Sumatra’da dalgalansın?” sorularının yanıtını, Avrupalı tarihçiler çoktan vermişti. Güneydoğu Asya tarihçisi Anthony Reid‘in belirttiği gibi, Osmanlı Devleti’nin müdahalesi iki ayrı dönemde olmuştu. Birinci müdahale Gujerat‘taki (Hindistan‘ın güney batısı) ve Endonezya çevresindeki Müslümanları korumak amacıyla yapılan “askeri operasyon”, ikincisi de 1560 yıllarda Kızıl Deniz ticaretini denetim altına almak ve Avruparlıları buradan uzak tutmak için gerçekleştirilen “ticari operasyon”du. Bu süreç içinde, bölgenin Avrupalı kolonicilere karşı kendilerini savunabilmesi için silah ve cephane yardımı yapılmıştı.
Ünlü Türk tarihçisi Zuhuri Danışman‘ın verdiği bilgiye göre, Acehliler yabancı yayılmacılara karşı, Türkler’den sık sık yardım istemişlerdi. Bunun nedeni ise, Mısır Beylerbeyi Hadım Süleyman Paşa‘nın önerisi üzerine, Süveyş‘te Portekizliler‘le başa çıkabilmek için, Türk Sultanı tarafından 1530’da bir donanma yaptırılması ve bu donanmanın Hint Okayanusu’ndan da sorumlu olmasıydı.
Ayrıca Osmanlı döneminde buraya giden Türk komutanlar buraya yerleşmişler ve zamanla burada bir Türk köyü meydana gelmiştir.
Kaynak: Yazı, “Wikipedia”dan alınmıştır.