muzdarib âşık
aşk bir şem’-i ilâhîdir benem pervânesi
şevk bir zencîrdir gönlüm onun dîvânesi
(hayalî bey)
ızdırâb yüklü haykırış vardır
dilden dökülen her bir hecede
el açıp Hakk’a yalvarış vardır
rahmet umulan her bir gecede
ızdırâb yüklü haykırış vardır
kimseler sormaz niye ağlarım
ehl-i keyf bizi nereden bilsin
hâlim nicedir diye ağlarım
bilsem yoluna nasıl gidilsin
kimseler sormaz niye ağlarım
oldum yolunun bir dîvânesi
kolumda zincir, sana esirim
aşkın bir mumdur, ben pervânesi
canımı şevkle sana veririm
oldum yolunun bir dîvânesi
fahri kaplan
Tags: şiir
şâir’e
eller söylemesin hiçbir türküyü
en güzel şarkıyı şâir dinletsin
şiir denen saray söz denen büyü
rûhunu paklasın ve serinletsin
üslûbunda olsun zarif bir edâ
beyânına kuvvet versin hep Hüdâ
şiirinden arda kalan hoş sadâ
yeri de göğü de güm güm inletsin
fahri kaplan
Tags: şiir
şeyh gālib’e duâ
reh-i mevlevî’de gālib kaldı hayrân*
demiş bir zamanlar aşkla gālib dede
aşk zevkini tatmış Rabb’e tâlib dede
etsin orda Hakk’ın cemâlini seyrân
Fahri Kaplan
Şiirin yer aldığı kitap: Câm-ı Aşk
https://www.kitapyurdu.com/kitap/cami-ask/522693.html
*: reh-i mevlevîde gālib bu sıfatla kaldı hayran
kimi terk-i namus ü şâne kimi i’tibâre düşdi (şeyh gālib)
Tags: şiir
Kānûnî Devrinde
Söz sultanları son ufka varmışlardı beyânda
Ne hoş olurdu gelseydim âh devr-i Süleyman’da
Bulunur mu ki bir daha bunca üstâd bir anda
Ne hoş olurdu gelseydim âh devr-i Süleyman’da
O devirde hem Fuzûlî hem Bâkī yaşar idi
Zâti Pîr’in dükkânına şairler koşar idi
O şiirler okundukça gönüller coşar idi
Ne hoş olurdu gelseydim âh devr-i Süleyman’da
O zaman bu topraklarda büyük ihtişâm vardı
Bütün dünyâya hükmeden şâh-ı muhteşem vardı
Bir devlet ki; hem İstanbul hem Bağdat hem Şam vardı
Ne hoş olurdu gelseydim âh devr-i Süleyman’da
İstanbul şiir diyârı: Bâkī, Nev’î, Hayâlî
Bağdâd ızdırâb mekânı: Rûhî ile Fuzûlî
Aslı nasıldı kim bilir; mest ediyor hayali
Ne hoş olurdu gelseydim âh devr-i Süleyman’da
İstesen de gelmez geri konuşursun nâfile
Nerelerde kaldın Fahri; geçti-gitti kāfile
İçimde bir istek kaldı olmazsa da lâf ile
Ne hoş olurdu gelseydim âh devr-i Süleyman’da
Fahri Kaplan
görmez misin
haddini bil gāfil pîri görmez misin
gururlanma tilki şîri görmez misin
kayıtsız kalınmaz nizâm-ı âleme
çokluk içindeki biri görmez misin
bıkmadın mı gâfil kullara kulluktan
kâinâta hükmeden mîri görmez misin
dermân ol sultânım gönlümün derdine
kalbime saplanan tîri görmez misin
nasihat edersin ey fahrî âleme
kendi kalbindeki kiri görmez misin
fahri kaplan
Tags: şiir
GÜL ÂŞIKLARI
Vurulunca o en güzel Gül’e
Yandıkça yandık ve döndük küle
İlhâmı bizden alsın şâirler
Pes yazmasınlar şiir bülbüle
Fahri Kaplan
Tags: şiir
melâl
gerçek olan sende kalsın
tek hayâlini ver bana
neş’eyi alanlar alsın
tek melâlini ver bana
ben âşinâsı belânın
bir mübtelâsı cefânın
içime dolan safânın
binbir hâlini ver bana
fahri kaplan
Tags: şiir
dîvân-ı cem
mürşidisin elbet rindânın ey cem
mahşere dek sürsün dîvânın ey cem
bezminde bulunan anlayamaz hiç
nasıl geçtiğini zamânın ey cem
şarâb deyip aşkı murâd etmemize
fehmi nice ersin nadânın ey cem
yoktur başka meye ihtiyâcımız
biz aşkıyla hoşuz cânânın ey cem
içtikçe mest olsun uşşâk u rindân
mahşere dek sürsün dîvânın ey cem
fahri kaplan
Şiirin yer aldığı kitap: Câm-ı Aşk
https://www.kitapyurdu.com/kitap/cami-ask/522693.html
Tags: şiir
21 haziran gecesi
muvakkit buna en kısa gece der
ona inanır ancak nâdan olanlar
ya kimler bilir gecenin müddetini
kalbi elemli gözü giryân olanlar*
fahri kaplan
*: Şeb-i Yeldayı müneccimle, muvakkit ne bilir
Mübtela-yı gama sor kim geceler kaç saat
(Sâbit)
Tags: şiir
BURSA İLE BAŞ BAŞA
Geceleyin saat onikiyi vursa
Artık burda zaman işlemese dursa
Seninle baş başa kalıversem Bursa
Görülür ecdâdın şânı her yerinde
Manevî hava var tüm câmilerinde
Sen, itminân veren şehirsin bir rinde
Ulu mâbedlerde kubbeler görülür
Gezdikçe Bursa’yı türbeler görülür
Nurlu sînelerde cezbeler görülür
Gün gelir gidersek edip de vedâ
Seni yâd ettikçe ey şehr-i Uludağ
Kanayıverir âh gönlümüzdeki dağ
Fahri Kaplan
Tags: Bursa şiiri, şiir
MEST ÂŞIK
Ezelî şarâbı tadar da gönül
Körkütük mest olur onu içtikçe
Sînesinde açar taptaze bir gül
Vecd içinde coşar tenden geçtikçe
Böyle kanatlanıp uçuveren ruh
Kulağında duyar bir gizli şarkı
Yükselir nefisten geçiveren ruh
Âşıkın ağyârdan işte bu farkı
Öyle bir noktaya varır ki aşık
Neşe nedir bilmez dertten zevk alır
Sînesi hep kor, gönlünde ışık
Aklı zulmetse de aşktan şevk alır
Fahri Kaplan
Tags: şiir