10
Oca

Sevgili Peygamberim

   Yazar: Fahri Kaplan   Kategori: Edebiyat

.
(Bu yazı, geçen sene, Mevlid-i Nebî’nin sene-i devriyesinden sonra yazılmış ve ilk olarak Ocak 2014’te “Biga Doğuş Zirve” gazetesinde yayımlanmıştır.)
 .
      Geçtiğimiz Pazar’ı Pazartesiye bağlayan akşam Mevlid-i Nebî’yi (sallallahu aleyhi ve sellem) idrak ettik. İçimiz Peygamberler Serveri’nin sevgisiyle kıpır kıpır, gönlümüzdeki muhabbeti bir daha tazeledik. Şeyh Galib Dede gibi : “Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin Efendim / Hakk’dan bize sultân-ı müeyyedsin Efendim” (sallallahu aleyhi ve sellem) dedik. Peygamber sevgisinin dile geldiği güzel sözler samimiyeti ve coşkunluğu ile bamtelimizi titretirken salat u selamlarla gönül dünyamız bir derviş gibi semaa kalktı.
        Divan şiirinin son büyük temsilcisi kabul edilen Şeyh Galib Dede tarafından yazılan, yukarıda her bölüm sonunda tekrarlanan iki mısraını aldığım şiir, Peygamber Efendimize (salllallahu aleyhi ve sellem) yazılmış şiirlerin en güzelleri arasında yerini almış olup iki asırdan fazla zamandır okuyanların gönül kuşunu Efendimiz’in  sevgisiyle pervaz ettirmekte. Şiir, altı mısralık bendlerden (bölümlerden) oluşuyor ve her bendin son iki mısraı yukarıya aldığım mısralarla tamamlanıyor. Böylece her bendin sonunda peygamberimizin üç güzel ismi ve Hakk’ın teyid ettiği Server-i Enbiyâ oluşu tekrar edilmiş oluyor. Dilerseniz, şiirin seçtiğimiz bir bendinden bazı mısraları beraber okuyalım.
***
“Hutben okunur minber-i iklim-i bekâda”
Ebediyet ikliminin minberinde hutbesi okunan Sevgili Peygaberim! İnci saçan dudaklarından dökülen kelimeleri toplamak isterdim gönüllerimize süs olsun diye. Seni görmek isterdim. Beyaz elbisenle minberde söylediğin tatlı sözlerini duymak, seni dinlemek isterdim. İnşallah bekâ ikliminde mü’min kardeşlerimle beraber senin meclisinde bu isteğimize ulaşmak nasib olur.
***
“Hükmün tutulur mahkeme-i rûz-ı cezâda”
Ceza gününde  mü’min kullara Allah’ın izniyle şefaat edecek, o büyük buluşmada hükmü tutulan Sevgili! Seni Rabbim sevmiş ki müşfik kollarının şefaatini bizlere rahmet eylemiş. Rabbim, seni sevmiş ve bize merhamet etmiş ki, (Şüphesiz Allah, merhametlilerin en merhametlisidir) seni âlemlere rahmet olarak göndermiş. Ve seni sevmiş ki bizi sevmeyi senin yolunda olmaya bağlamış: “De ki: ‘Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.’ (Âl-i İmran Suresi, 31. ayet meali) (1)
***
“Gülbang-i kudûmun çekilir arş-i Hudâ’da
Esmâ-i şerifin anılır arz u semâda”
Allah’ın arşında seni anan melekler midir ey Sevgili! İsmini yerde anan insanlardır, hayvanlar, dağlar, taşlar biledir de semâda ananlar kim bilir nice nicedir. Salât ü selâmların en güzeli sana olsun ey nübüvvet gülbahçesinin en güzel Gül’ü.
“Hutben okunur minber-i iklim-i bekâda”
Hükmün tutulur mahkeme-i rûz-ı cezâda
Gülbang-i kudûmun çekilir arş-i Hudâ’da
Esmâ-i şerifin anılır arz u semâda
“Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin Efendim    (sallallahu aleyhi ve sellem)
Hakk’dan bize sultân-ı müeyyedsin Efendim” (Şeyh Gâlib -Allah rahmet eylesin-)
Ömrümüz Peygamber sevgisi ile dolsun!
Not:
(1) www.kuranmeali.com, Diyanet yeni meali
Yararlanılan Kaynaklar:
İskender Pala, Divan Şiiri Antolojisi, Ötüken Yayınları, İstanbul, 1999.
Prof.Dr.İsmail Parlatır, Osmanlı Türkçesi Sözlüğü, Yargı Yayınevi, Ankara, 2011.
Spread the love
Bu Yazı 10th Ocak 2015 Cumartesi Saat 14:27 Edebiyat Kategorisine Yazıldı.

Lütfen Yorum Yaz

İsim
E-Posta Adresiniz
Websiteniz
Yorumunuz