4
Oca

Suyun Üstüne Titreyen Güneş

   Yazar: Fahri Kaplan   Kategori: Edebiyat

Osmanlı’nın yetiştirdiği önemli ilim insanlarından ve Yavuz Sultan Selim Han döneminin saygın âlimi, Kanuni Sultan Süleyman Han  döneminde sekiz sene şeyhülislamlık yapmış,(1) çeşitli sahalarda pek çok mühim eser kaleme almış Kemalpaşazâde Ahmed Şemsüddin Efendi’nin (İbn Kemal) -Allah, her birine rahmet eylesin- Dîvân’ını okurken karşılaştığım bir beyti sizlerle paylaşmak istiyorum.Şöyle diyor İbn Kemal Efendi:

Şevk-ı ruhsârun yakupdur yüreğini şöyle kim

Kanda bir su görse üstine düşer ditrer güneş (2)

(Yanağının şevki güneşin yüreğini öyle yakmaktadır ki, nerde bir su görse üstüne düşer, titrer.)

Şair, güneşin yanışını sevgilinin yanağından aldığı şevkle (sevgiliye kavuşma arzusuyla, onun aşkıyla) yüreğinin yanmasına bağlamakta; ve güneşin ürpermekte olan su üzerindeki titreşir görüntüdeki aksini de bu yanmışlıktan dolayı nerde bir su görse üzerine titremesi hayâliyle dile getirmektedir. Beyitteki hayâlin inceliği ve albenisi, alışık olduğumuz yorumun dışına çıkarak kurulan hoş kompozisyon okuyanda güzel bir tad bırakıyor. Bu tadı da sağlayan unsurların başında şairin “hüsn-i ta’lil” sanatını beyte başarılı bir şekilde damıtması geliyor. Hüsn-i ta’lil, bir olay, hâl, sebeb vb. bir unsuru bilinen sebebinin dışında şairin hayâlinde ürettiği güzel bir sebebe bağlaması sanatıdır. Bu beyti okuduğumuzda bizi cezbeden, bize beyitten tad aldıran da güneşi içindeki aşk ateşini teskin için suyun üzerine titrettiren bu “güzel hayâl”dir vesselâm!

Atıflar:

(1) Şeyhülislâm Şâirler, Ali Fuat Bilkan – Yusuf Çetindağ, Hece Yayınları, Nisan 2006, Ankara.

(2)İbn Kemal, Dîvân (Tenkidli metin), Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Mustafa Demirel, Fakülteler Matbaası, İstanbul, 1996, sayfa 91.

Spread the love
Bu Yazı 4th Ocak 2014 Cumartesi Saat 23:55 Edebiyat Kategorisine Yazıldı.

Lütfen Yorum Yaz

İsim
E-Posta Adresiniz
Websiteniz
Yorumunuz