2
Eyl

Rind, Rindlik ve Yahya Kemal

   Yazar: Fahri Kaplan   Kategori: Edebiyat

İşrette keder bahsini açmaz bir rind

İçmez beşerin zehri katılmış bâde

                 Yahyâ Kemal

   Modern hayatın sunduğu ihtiras düzeni bize “rind” kavramını unutturmuş görünse de her devirde rindler yaşamıştır, yaşamaya da devam edecektir. Peki “rind” nedir, kimdir, kime denir?

     Rind, kısaca ifade etmek gerekirse dünya umurunda olmayan, gönlünce yaşayan kişinin sıfatıdır. Dünyanın getirdiği sıkıntılar, günlük hayatın içindeki koşuşturmaca rindin hayat tarzını bozamaz. O kendi gönlünde kurduğu dünyada mesuddur. Pervası yoktur. Başkalarının düzenine göre değil, keyfince yaşar. Onun için günlük hayatın karmaşasında boğulmak yoktur. Bildiğince, dilediğince yaşar. Rind, plan adamı değil; aşk adamıdır. Benzetmek gerekirse rind âlim değil, şairdir. Eğitimci değil, sanatkârdır. Günlük düzenin gerektirdiği dar ve yapmacık dünyaya hapsolan değil, kendine has bir hayat biçimi oluşturan, bununla ânını ân, gününü gün edendir.

    Rindin şâir, şâir olmasa bile şâir ruhlu, sanatkâr ruhlu olduğunu söylemiştik. Şairlerin büyük bölümü kendini rind olarak görmüşler, bununla iftihar etmişlerdir. Türk şiirinde de rindlik üzerine pek çok beyit ve ifade vardır.

   Rindlik ve rindlerden bahsedince Yahya Kemal’e ayrı bir yer açmak gerekir. Yahya Kemal, doğu edebiyatlarında asırlarca işlenen rindlik kavramına modern bir bakış getirerek, şiirimizde gerçekleştirdiği eski-yeni sentezi veya neoklâsik tarzın bir örneğini daha sunmuştur. Şairimiz, rindlere dair yazdığı üç şiirle rindâne hayat felsefesinin portresini çizmiştir adeta. Bu şiirler Rindlerin Hayatı, Rindlerin Akşamı, Rindlerin Ölümü adlarını taşımaktadır. Önümüzdeki üç yazıda bu şiirleri birer birer değerlendirerek rindlik kavramına ve rindâne hayata yeniden bakmayı düşünüyorum. Haftaya “Rindlerin Hayatı” yazısıyla rindâne duyuşlarda buluşmak ümidiyle…

Spread the love

Tags: , , , , , , , ,

Bu Yazı 2nd Eylül 2009 Çarşamba Saat 23:16 Edebiyat Kategorisine Yazıldı.

9 comments so far

Doğan ÖZÇELİK
 1 

Kardeşim ellerine sağlık. lise yıllarımdan beri çeşitli kaynaklarda rindin ne demek olduğunu araştırdım ne kitaplarda ne öğretmenlerimin ifadelerinde senin kadar açık ve özlü tanımını bulamadım. güzel açıklamışsın. güzel yazılarının devamı dileğiyle…

Eylül 3rd, 2009 at 00:35
Ibrahim Arslan
 2 

Harika bir kaynak olmus. Bende cok defasinda Yahya Kemal`in siirinde gecen rind`i duymustum ama ne anlama geldigini bilmiyordum. Tesekkurler.

Eylül 3rd, 2009 at 12:45
mevlüt
 3 

yahya kemal adını çok oldu duymayalı. ve sizin sesinizi ve yazılarınızıysa duyup göremiyorum epeydir.özledik. ve işte yine yahya kemal ve yine fahri abim… hayırlı ramazanlar

Eylül 3rd, 2009 at 15:24
NACİ KANZA
 4 

Selamlar, Rind kavramı artık neredeyse unutulmuş veya unutulmaya yüz tutmuş bir yaşam felsefesi bence,
Rindler normal yaşam kültüründen uzaklaşıp, kendini sessizliğe, şiire, doğaya, aşka bırakan insandır. Ama bu boş bir yaşam değildir. Bütün dünya nimetlerini tatmıştır, hayatın herşeyini görmüştür, ve bu nedenle dingin bir hayat yaşamaya başlamıştır, içinde aşk olan, allah inancı olan, dünya ve insan sevgisi olan, doğa tutkunu olan insanlardır bence..

Aralık 14th, 2009 at 15:01
Fatih KOTAN
 5 

rind tanımı çok güzel anlatılmış fakat yahya kemalin rindle ilgili şiirlerinde ne anlatmak istediğinide açıklarsak çok güzel olur.
yinede teşekürler böyle kavramları bilmemiz gerekir.

Ocak 14th, 2010 at 11:35
Şöhret Karaslan
 6 

Rindliğin ne olduğunu merak edip,okuduklarımla aslında bir ömür rind olarak yaşadığımı farketmek çok güzeldi.İyiki herşeye rağmen kendi doğrularımdan ödün vermemişim.Şu günlerde rindin akşamını yaşıyorum örneğin. Bir ömür beni ,verdiği sezgilerle destekleyen,yılgınlığa düşme tehlikesi hasıl olduğunda da bütün bunları farketmemi sağlayan yüce Allaha sonsuz teşekkürler, şükürler!

Temmuz 31st, 2011 at 10:57
Erdal Önder
 7 

Rindlikle ilgili en güzel kaynaklardan biri de:
Mehmet Uzun’un Yaşlı Rindin Ölümü adlı kitabıdır.
Kısacası : Yaşlı Rindin Ölümü, Mehmed Uzun’un en kişisel romanı olarak değerlendirilebilir. Ülkesinden kaçan, sonrasında İsveç’e yerleşen ve yazmaya başlayan Serdar ile sınırdaki konaklama köyünde karşılaştığı, birçok dil öğrenip, birçok ülke gezen, sonunda hiç tanımadığı sınır köyüne yerleşen Yaşlı Rind’in hikayesi anlatılır. Usta bir kavalcı olan Yaşlı Rind’in hikayesinin etrafında göçmenlik, sürgünlük, kimlikler, aidiyetler ve ülke özlemi yeni ile eski kuşak arasında tartışılır. Müziğin ve şiirin eksik olmadığı romanda Serdar, Rind’in geçmişini aradıkça kendine de varır ve hayata dair güzergahını belirler.

Eylül 11th, 2014 at 11:06
 8 

Erdal Bey! Mehmet Uzun’un kitabı, konusu ve içeriği ile ilgi çekici bir romana benziyor. Haberdar ettiğiniz için teşekkürler.

Eylül 18th, 2014 at 10:40
ilkay yılmaz
 9 

Çocukluğumdan bildiğim kadarıyla rind veya rinde iyi ve güzele denir.

Temmuz 18th, 2016 at 21:13

Lütfen Yorum Yaz

İsim
E-Posta Adresiniz
Websiteniz
Yorumunuz