Cimbom Hayatî Dönemeçte
Yabancı oyunculardan bir süre mahrum oynayan Galatasaray, 11 yerli oyuncusuyla çok iyi bir seri yakalamıştı. Tâ ki Leverkusen maçına kadar. Galatasaray’ın ilk maçtaki güzel futbolundan sonra böyle farklı bir mağlubiyeti kimse beklemiyordu. Ardından ligin dibine demir atmış Kasımpaşa’ya Ali Sami Yen’de mağlup olmak ikinci bir şoktu Sarı-Kırmızılılar için. Yoksa Kalli’nin sene başından beri yaptığı garip uygulamaların bedeli yavaş yavaş ödeniyor mu?
Feldkamp maalesef Galatasaray’a bir Avrupa takımı vizyonu kazandıramadı. Leverkusen maçının ilk 25 dakikasındaki gollerin bir iş kazası olduğunu düşünenlere Sion maçını hatırlatmak yeter sanırım. Sion’a karşı da film aynen başlamıştı. Şükür ki o zaman rakip güçsüzdü ve Galatasaray daha sonra bulduğu gollerle farkı indirmiş , İstanbul’da da işi bitirmişti. Gruptan nasıl çıktığı ise herkesin mâlumu. Üstelik gayet basit bir gruptan. Zira o gruptan çıkan diğer iki takım Bordeaux ve Helsingborg da tıpkı Galatasaray gibi sonraki turda elendiler. “Avrupa Fatihi” Galatasaray’ın Gerets ve Kalli dönemlerinde Avrupa’da yaşadığı hüsran karşısında hayıflanmamak elde mi?
Feldkamp’ın Galatasaray’ının ligde şu ana dek iyi bir performans sergilediğini söyleyebiliriz. Ancak son iki şoktan sonra bundan sonrası için emin konuşabilmek kolay değil. İşte tam bu arada Galatsaray’ın 4 gün arayla ezelî rakipleri Fenerbahçe ve Beşiktaşla iki kritik maçı var. Bu iki maç ve sonrasındaki Kayserispor maçı için Galatasaray’ın tamam mı devam mı mücadelesi desek abartmış olmayız sanırım. Bu maçların kazanılması durumunda Galatasaray çok büyük bir avantaj elde edecek. Üçü birden kaybedilirse de 10 gün sonra Kalli’nin gittiğini bile görebiliriz. Ancak bana içimden bir ses Galatasaray’ın bu süreçte olumlu ve olumsuz sonuçları birarada yaşayacağını ve tamam mı devam mı mücadelesinin lig souna dek süreceğini söylüyor. Bakalım zaman ne gösterecek.
Metin Topçu
Tags: Futbol, galatasaray
Bir Yorum
Lütfen Yorum Yaz